Welcome to Our Website

Bülent Bilgiç’in efsane anıları!

Türkiye’nin 54’ü başrol olmak üzere 113 film, 15 televizyon dizisi ve üç müzikalden oyuncu olarak tanıdığı Bülent Bilgiç, anılarını kitap yaptı. ‘Geldi ve Geçti’ adlı kitapta oyuncu, birçok ünlüyle yaşadığı anıları kendi deyimiyle, “Riyasız, yalansız ve abartısız” aktardı.

Bilgiç’in anıları arasında askerliği ve Türkiye’de askeri vesayetin yaşandığı yıllar da var. Komutanlar ve birçok ünlünün adının geçtiği ‘İbrahim Tatlıses’ başlıklı bölüm onlardan en çarpıcı olanı. İşte oyuncunun yazdıkları:

“1974’te askere gittim, 1976 yılının ilk aylarında terhis oldum. Askerdeyken yaptığım fazladan dört günlük izin kaçamağı, terhisten tam 10 sene sonra firar olarak değerlendirildi ve ceza aldım. Askerliğimin 3/1’i yandığı gibi 100 gün de Davutpaşa Cezaevi’nde yattım, çıktıktan sonra da yedi ay daha askerlik yaptım.

Askeri cezaevinden çıktıktan sonra babam, Bülent Kayabaş ve Erdinç Akbaş, beni Çerkezköy’deki birliğim 3. Zırhlı Tugay’a götürdü. Buranın o zamanki komutanı sonraki yıllarda TSK’da önemli görevler yapan Atilla Ateş Paşa idi. Birinci Ordu Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Akansel Paşa bizi ona yönlendirmişti; torpilliydik yani! ‘Kartallar Yüksek Uçar’ adlı televizyon dizisi, Müjde Ar, Serpil Çakmaklı ve Banu Alkan’la filmlerim beni sinema seyircisinin tanıdığı bir aktör yapmıştı.

Ateş Paşa, Karargah Bölük Komutanı olan Cengiz Binbaşı ve Bahattin Başçavuşa teslim etti beni. Onlar da en uygun yerin, kontrollerindeki Orduevi olduğunu düşündü. Hafta sonları İstanbul’a gönderiyordu Cengiz Binbaşı beni.”

Tatlıses’in jesti

“Çerkezköy’deki 1.5 ayımdan sonra İstanbul’da Çiçek Bar’da olduğum bir akşam Cengiz Binbaşı aradı. Haftaya Çerkezköy Orduevi’nde tugay yemeği düzenlenecekmiş, bu gecede sahneye çıkacak bir şarkıcı ayarlamamı istedi.

Telefonu kapattıktan sonra masaya döndüm. Yapımcı Nazmi Özer, İbrahim Tatlıses ve Aydemir Akbaş oturuyordu. Nazmi Abi, ‘Hayırdır?’ diye sorunca anlattım durumu. Nazmi Abi, İbo’yu işaret ederek, ‘Senin olayı İbo çözer’ dedi. Tatlıses, “İyi kardeş, Ayşe Mine’yi oraya gönderelim’ demez mi? Çok sevindim. Sene 1984. Ayşe Mine patlama yapmış çok popüler olmuş. Nazmi Abi, ‘Arkadaşın değil mi, bir kıyak yap sen git’ deyince, işin rengi değişti, kadro birden zenginleşti.”

Kışlaya ünlü yağdı!

“İbrahim Tatlıses, Ayşe Mine, Aydemir Akbaş, Nazmi Özer, Vahdet Vural, Bülent Kayabaş, Erdinç Akbaş, Engin Evin, Sevtap Parman, Serpil Çakmaklı, Aytaç Arman, Ünsal Emre, Ümit Yesin ve Can Özer’li Çerkezköy kadrosuyla beş film, dört dizi çeker, beş tane de konser verirdik.

Muhittin Fisunoğlu ve Atilla Ateş Paşaların izledikleri konserde İbrahim Tatlıses, şarkıları ve anekdotlarıyla herkesi büyüledi. İbo ardından, ‘Bildiğiniz gibi yakın zamanda bir kızım oldu. Adını Melek Zübeyde koyduk. Allah bana bir çocuk daha nasip ederse adı şimdiden bellidir. Onun adı tarihimize ve yüreklerimize kazınmıştır. Mustafa Kemal olacak adı ‘Mustafa Kemal’ deyince kıyamet koptu. Herkes ayağa kalkıp, alkışladı.”

Not: 1984’te bu sözü veren Tatlıses’in 1992’de oğlu oldu ve adını İdo koydu!

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayatta en değerli olan ‘zaman’dır, kime hediye ettiğine dikkat et.” (Özdemir Asaf)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir